Fakültemiz tarafından ‘Tefsir Semineri’ gerçekleştirildi. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Koç’un konuşmacı olarak yer aldığı seminere Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Halit Çalış ile öğretim elemanları katıldı.
“Tefsir, anlaşılamayan bir metni anlaşılır kılma çabasıdır”
Prof. Dr. Mehmet Akif Koç, tefsire bakış açımızın Kur’an-ı Kerim’e bakış açımızı da belirlediğini söyleyerek tefsirin ortaya çıkış süreci ve günümüze kadar yorumlanışı hakkında bilgi verdi. Günümüze kadar ulaşan 54 bin rivayet bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Koç “Peygamber Efendimiz ve sahabeleri Kur’an-ı Kerim’i tefsir etmediler. Çünkü onu anladılar ve tefsire ihtiyaç duymadılar. Hz. Peygamberin yaptığı tefsirleri saymak gerekse elliyi geçmez. Çünkü tefsir yapmasını gerektirecek bir durum yoktu.” dedi.
Tefsir’in bir disiplin olarak Tabiin döneminde ortaya çıktığını dile getiren Prof. Dr. Mehmet Akif Koç konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tefsir, anlaşılamayan bir metni anlaşılır kılma çabasıdır. Bugün tefsir faaliyeti Kur’an’ı anladıktan sonra yapılmaya çalışılıyor. Daha açık bir ifadeyle Kur’an’ın anlaşılan ve açık olan anlamı çoğaltılmaya çalışılıyor. Fakat ilk dönemlerde Kur’an-ı Kerim’i anlamak için yapılıyordu. Kur’an-ı Kerim ile karşılaşan ilk üç nesil onu en iyi anlayan nesildir.”
“İslam dini tamamen Kur’an-ı Kerim’den müteşekkil bir din değildir”
Prof. Dr. Mehmet Akif Koç, günümüzde Müslümanların yaşadıkları sorunların Kur’an-ı Kerim’i anlayamadıklarından değil, onu içselleştiremediklerinden kaynaklandığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti: “Müslümanlar olarak din tasavvuruna yönelik sorunlarımız ilk üç asra olan yaklaşımımızla ilgilidir. Eğer biz ilk üç asrı temel alsaydık din anlayışımız daha basit ve daha anlaşılır olurdu. İslam dini tamamen Kur’an-ı Kerim’den müteşekkil bir din değildir.”
“Kur’an’ın bilimsel mucizelerinden söz etmek doğru değildir”
Tefsir konusunda sonradan yaygınlaşan dirayet çizgisinin bazı yönlerini eleştiren Prof. Dr. Koç, bu ekolden gidenlerin fazlasıyla önemsedikleri Kur’an’ın bilimsel mucizeleri konusuna eleştiri getirerek “Din ve dünya işlerinin birbirinden ayrılmasına karşıyım fakat teknolojiyi, bilimsel gelişmeyi Kur’an-ı Kerim’de aramak zaman kaybıdır. Kur’an’ın bilimsel mucizelerinden söz etmek doğru değildir.” açıklamasında bulundu.
“Kur’an, versiyonu olmayan bir kitaptır”
Batıda yapılan Kur’an araştırmalarından ve özellikle “Corpus Coranicum” projesinden söz eden Prof. Dr. Koç, bu konuda şunları söyledi: “Almanya’da devam eden ve 100 yıllık bir geçmişi olan bu projeyi yapan oryantalist araştırmacılar en eski el yazması Kur’an nüshalarını toplayarak analiz etmektedirler. Şu ana kadar çıkan sonuçlar açısından Kur’an’ın versiyonu olmayan bir kitap oluşu onlar tarafından da kabul edilmiş bulunmaktadır. Müslümanlar açısından bu durum, Kur’an’ın tahaddi’sinin, yani benzeri getirilmeyeceğine dair meydan okumasının devam ettiği anlamına gelmektedir.”
Seminer, ‘Vahyin Nüzulü ve Mushaflaşma Süreci, Tefsir Ekolleri ve Temel Özellikler, Ulûmu’l-Kur’an ve Günümüz Tefsir Problemleri’ konu başlıkları ile gün boyu devam etti.